Kızlık Zarının Sosyal Yönü
Kızlık zarının tamirine günümüz Türkiyesinde hala gereksinim duyulmaktadır. Çünkü toplumda bekaret hala önemli bir kavramdır. Tabii ki kadınların bekaretinden bahsediyorum. Erkekler için bekaret gibi bir kavramdan kimse bahsetmemektedir. Hatta evlenmeden önce mutlak mertebe birliktelik yaşamaya adeta gayret gösterirler. Bir erkeğin ilk kez birliktelik yaşadığı kişi bir hayat kadını olabileceği gibi sevdiği birisi de olabilir. Aslında halk arasında kural çok basittir. Kızlar evlenmeden önce ilişkiye girmez. Hal böyleyken zengininden yoksuluna, üniversite mezunundan ilkokul mezununa, köylüsünden kentlisine kızlık zarı dikimi sosyal bir olay olup, gereksinimdir.
Peki neden bu işleme gereksinim duyulmaktadır. Olayın bir bekaret sorunu, sosyal bir tarafının olduğunu anlatmaya çalıştım. Kızlık zarı onarımı için sebepler çok fazla ve de çok yönlüdür. aşağıda verilen örnekler yaşanmış hikayelere ait olup olayın sosyokültürel açıdan farklı yönlerini göstermektedir.
- Nişanlanmış bir çift düşünün birbirlerini seviyorlar.aralarındaki duygusal bağ yoğunlaşmış ve ileri bir boyut kazanmış. İlişki sonrası bir anda erkek nişanlısını terk ediveriyor. İlk ilişki sırasında kanama olduğunu görüp yani sevdiğinin bakire olduğunu bizzat gören bir erkek hangi sebeple sevdiğinden ayrılır. Yanıtını erkeklere sorduğunuzda çeşitli cevaplar alırsınız. Ama cevapların içinde mantığı pek bulamazsınız. Bir kızın sevdiği nişanlısı olan erkek; evlenmeden önce ilişkiyi ilk olarak kendisi yaşamış olsa bile terk edip gidiyorsa, karşısına çıkan bir başka erkeğinde bu durumu kabullenmesi o kadar zor oluyor.
- İnsanın önüne her an çok sevebileceği,elektriğinin tuttuğu, birlikte vakit geçirirken zamanın su gibi akıp geçdiği birileri çıkmıyor.Herşey güzel giderken birgün konu bekarete geldiğinde, dürüstlük adına her şeyinizi sevdiğiniz erkeğe anlattığınızda çaktırmadan kaybolup gittiğini, bahaneler yaratıp anlaşamıyoruz dediğini duyarsınız. Ama olayın bir kızlık zarı meselesine bağlı olduğunu çoğu zaman kızların kendisi bile fark edemiyor. Ayrılık sebebini sorduğunuzda bekarete önem vermediğini, anlaşamadığınızı anlatmaya başlayacaktır.
- Düğün günü geldiğinde bu konu hiç konuşulmamış ise,erkeğin ilişki sırasında kanama olmamasına karşı vereceği tepkinin boyutunu tahmin etmek hiçde kolay değildir.Ortalık ayağa kalkabilir. Gerdek gecesi ailecek kadın doğum uzmanı arayan ailelere şahit olmuşuzdur. Böylesi bir travma bir kadının ruhunda hiçde hoş olmayan bir iz bırakır. Evlilik devam etse bile karı koca ilişkisi etkilenebilir.
- Yaşamış olduğunuz tatsız bir deneyiminiz yada sizi pişman eden birilerine rastlamış olabilirsiniz. Ailenize bu durumu açıklamak kolay olmayabilir. Olayın sosyokültürel bir tarafı olduğunu söylemiştim. Ailenizin bu durumdan haberdar olmasını istemiyor olabilirsiniz. Bazen kimseler duymadan olayı kapatmak hem sizin için hem de aileniz için iyi olabilir.
- Hayatta Herkes şanslı olmuyor.Talihsizlikler yaşanabiliyor.Cinsel istismar,cinsel saldırıya maruz kalmış kadınların yaşadıkları psikolojik stresi hafifletmek için kızlık zarı tamirine ihtiyaç duyulduğu olabiliyor.
Ne sebeple olursa olsun eğer böyle bir talep geliyorsa, doktor “ben bu müdahaleyi yapmıyorum” diye hastasını reddedemiyor.
Evet bu müdahaleyi olmak isteyen çiftler ya da kızlar gazetelerden, dergilerden ve internetten araştırmış, olaya hakim olarak gelmekteler. Olayın ne kadar süreceği, riskleri, nasıl yapıldığı ya da çeşitleri bilinmektedir. Fakat başvurduğu her doktora da bunları tekrar tekrar sorup ilişkide kanama yüzdesinin kaç olduğu sorusunun cevabını bilmek istemektedirler. Bu da çok doğaldır
Kızlık zarı onarımı sonrası kanama olup olmayacağını,işlem öncesi ve işlemden sonra uyulması gereken kuralları doktorunuza sorabilirsiniz. Tabii ki doktorunuzun bu konu üzerindeki deneyimi önemlidir. Ama size düşen sorumlulukta bulunmaktadır. İşlem sonrası doktorunuzun tavsiyelerine harfiyen uymak kanamayı sağlayacaktır.